ÜNLÜ


ÜNLÜ

BİR TARAFIMIZDA İSA  Sakıp Sabancı Ağa'ya bir gün demişler ki :  -Ağa bu dünyada her şey 
                güllük gülüstanlık.Nereye baksak her tarafta senin şirketleri, fabrikaları 
                görüyoruz (marSA, yünSa, lasSA, toyotaSA).Burada işin iş.Ya diğer tarafta ne 
                olacak, orada ne yapacaksın, nasıl kurtulacaksın zebanilerden?..  Sakıp Ağa 
                gülmüş :  -Öte yanda da işimizi sağlama aldık.Bir tarafımızda iSA, diger 
                tarafımızda muSA.  	

İKİ YUMURTA     Akşam geç vakit lokantaya giren Gazeteci Musa Ağacık, lokantadaki garsonu 
                çağırarak :  -Kardeşim demokrasi ve hak adına bana git bir şeyler getir.
                Karnım çok aç, dedi.  -Peki efendim, diyen garson içeri gider. Biraz sonra 
                elinde bir tabakla gelerek :  -Buyrun efendim, der.Musa bet, bakar sonra :  
                -Bu ne, der.  Garson :  -Efendim, bu dana dili. Sadece bu kalmıştı da onu 
                kızartmıştım, deyince  Musa Ağacık elinin tersiyle tabağı ileri doğru iterken :  
                -Kardeş, demokrasi ve hak adına sen bunu al götür.Ben öyle ağızdan çıkan pis 
                şeyleri sevmem, dedi. Sonrada :  -En iyisi bana iki yumurta kırda getir,der.  
	
İMPARATORUN ÇALIMI  Ecdadının ve kendisinin zamparalığıyla övünen Roma İmparatoru Srenismus, 
                imparatorluk ülkelerini dolaşırken, bir gün kalabalıkta, kendisine son derece 
                benzeyen bir köylü görür.  Adamı yanına çağırıp sorar :  -Annen sarayda hiç 
                çalıştı mı?  Köylü cevaplar :  -Hayır haşmetlim, babam çalıştı. 	

KABİLİYET       Yazdığım fıkra kitaplarından birini 1990 da mizah üstadı Aziz Nesin'e takdimetmiş, 
                sonra da sormuştum :  -Üstadım,nasıl buldunuz?, dedim.  -Bir eksiğin var 
                delikanlı, dedi.  Merakla :  -Nedir efendim? deyince.  -Kabiliyet, oğlum, dedi.  	

NASIL İZAH EDERSİNİZ?   Ünlü Fransız yazarı Jean Costeau'ya bir gün arkadaşları sordular :  
                -Talihe inanır mısınız?  -Tabii inanırım, aksi halde sevmediklerimizin 
                başarılarını nasıl izah edersiniz?  	

POLİTİKA DEDİĞİN  Yuri Gagarin uzaya çıkan ilk insan olarak dünyaya dönünce, Kruçev tarafından 
                kabul edilmişti.Kruçev, hoşbeşten sonra Gagarin'e :  -Sana bir şey soracağım 
                açık açık söyle, dedi.  -Yukarıda onu gördün mü?  -O dediğiniz kim?  -Canım 
                söyletme işte beni! O'nu...Yani, Tanrı'yı gördün mü?  -Evet efendim...Çok 
                yakınımda olduğunu her an hissettim.  Kruçev, eliyle hırsla dizine vurdu :  
                -Biliyordum zaten olduğunu! Bak Yuri...Bunu kimseye söylemeyeceğine bana yemin 
                et.Söylersen, bütün politikamız tepetaklak olur!  Aradan bir süre geçti.Bu sefer 
                Yuri Gagarin Papa tarafından davet edildi.Vatikan'daki görüşmede, biraz 
                hoş-beşten sonra Papa, Gagarin'e :  -Bak, evladım, dedi.Sana birşey soracağım.
                Yukarıya çıktığın zaman O'nu gördün mü?  Gagarin, ettiği yemini hatırlayarak :  
                -Hayır efendim, diye cevap verdi.Hiç birşey görmedim.  Papa hırsla elini dizine 
                vurdu :  -Biliyordum zaten olmadığını! dedi.  Sonra Gagarin'e iyice sokularak 
                kulağına şunları fısıldadı :  -Görmediğini kimseye söylemeyeceğine yemin et! 
                Yoksa bütün politikamız allak bullak olur! 	

SÜTLÜ KAHVE     Bir gün kahvede oturanlardan birisi demiş ki :  -Kahvenin önünden ilk önce 
                erkek geçerse kahve, kadın geçerse süt içelim.  Kahvenin önünden Bülent Ersoy 
                geçmiş, sütlü kahve içmişler.